Anadolu’nun en Büyük Anti̇k Kenti̇: Alexandria Troas 07/03/2020
Alexandria Troas antik kenti
Alexandria Troas antik kenti, Büyük İskender’in adına M.Ö. 3’üncü yüzyılda, bugünkü Çanakkale’nin Ezine İlçesi’ne bağlı Dalyan Köyü sınırları içerisinde Kestanbol mevkiinde, yaklaşık 400 hektarlık alanda, İskender’in haleflerinden Kral I. Antigonos Monophtalmos (Tek Gözlü Antigonos) tarafından “Antigoia” kenti olarak kurulmuş ve Büyük İskender’in ölümünden sonra Kral Lysimakhos tarafından Troas’daki İskender’in kenti anlamına gelen “Alexandria Troas” olarak ismi değiştirilmiştir.
Antik kentin kuruluşunda, etrafında yer alan Gargara, Hamaksitos, Neandria, Kolonai, Larisa, Kebren ve Skepsis kentlerinin halkları bu liman kentine yerleşmeye zorlanmıştır. Kısa bir süre sonra, ekonomik açıdan kalkınan kent, önemli bir merkez haline gelmiştir.
Kaynaklara göre, kentin Avrupa ve Asya arasında bağlantı noktası durumundaki konumu nedeniyle, Roma İmparatorluğu’nun başkenti olması dahi düşünülmüştür. Daha sonra İmparator Konstantin tarafından da benzer düşünceler öngörülmüş, ancak sonunda Bizans İmparatorluğu’nun başkentinin Konstantinopolis / İstanbul olmasına karar verilmiştir.
Antik kentin ikinci kez canlanışı Roma İmparatoru Augustus ile gerçekleşir. Augustus M.Ö. 1’inci yüzyılın ortalarında emekli Roma askerleri için burada bir koloni kurdurtmuş ve kentin bir Roma metropolisi haline getirilmesini desteklemiştir. Antik kentin bir başka altın çağı, M.S. 2’nci yüzyıldadır. Antik dünyanın en zengin kişilerinden bir tanesi olan Roma Senatörü Atinalı Herodes Atticus, Kaz Dağı’ndan Alexandria Troas’a ulaşan muazzam bir su yolu inşa ettirmiştir.
Antik kentin doğusunda (Neandria Kapısı) yuvarlak bir iç avlusu ve iki yanında birer kulesi alan, muazzam bir su kapısı yer almaktadır. M.Ö. 3’üncü yüzyılın başında inşa edilmiş ve kentin terk edilişine kadar kullanılmıştır.
Antik kentin büyük hamamı su yolu ile birlikte M.S. 12’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Boyutlarıyla Anadolu’daki Roma İmparatorluk dönemi hamam yapılarının en büyüklerinden biri olan hamam, 1809 yılında meydana gelen deprem sonucunda yıkılmıştır.
Antik Kentin en yüksek noktasında, Helenistik Dönemde muazzam bir tiyatro inşa edilmiştir. Tiyatro’nun bulunduğu yerden, ziyaretçilerine etkileyici bir kent manzarasının yanı sıra, doğuda Çığrı Dağı’nın üzerinde yer alan erken yerleşim yeri Neandria’nın (Ezine), güneyde Lesbos (Midilli) Adası’nın (Lesbos), batıda Tenedos’un (Bozcaada) ve kuzeyde de Dardanel’in (Çanakkale Boğazı) manzarası görülebilmektedir.
Günümüzde denize kapalı olan antik liman, gün batımında ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunmaktadır. Bir zamanlar Ilion’un kumla kaplanmış limanının yerine geçtiği varsayılmaktadır. Doğu savaşları sırasında Roma askerlerinin bu limandan geçtikleri, Romalı tüccarların ise bu limana gelip şehre yerleştikleri söylenmektedir. Bu limandan Aziz Paulos’un Hristiyanlığı Avrupa’ya yaymak için yola çıktığı kaynaklardan bilinmektedir. Alexandria Troas ve limanının Avrupa’ya açılan kapılarının en önemlilerinden biri olduğu bilinmektedir.